Alevi STK’lara ve cemevine saldıran zanlının akli dengesinin yerinde olduğu belirlendi.
Ankara’nın Çankaya ve Mamak ilçelerinde bazı Alevi sivil toplum kuruluşları (STK) ile cemevine saldırıdan 1’i tutuklu 3 sanığın yargılandığı davada.
Ankara 63. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Ahmet Ozan Karaca ile tutuksuz sanıklar Baver Gül ve Çağdaş Can Bardakçı video konferansla bağlanırken, avukatları salonda hazır bulundu. Mahkeme salonunda müşteki Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı, Fatma Ana Cemevi ve Demokratik Alevi Derneklerinin temsilcileri de hazır bulundu.
Mahkeme hakimi, sanık Karaca’nın ruh sağlığına ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan istenen raporun da dava dosyasına eklendiğini belirtti.
Raporda, yapılan muayene sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumuna göre, Karaca’nın şuurunu ve hareket özgürlüğünü ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte ve derecede herhangi bir akıl hastalığına veya zeka geriliğine rastlanmadığı belirtildi. aşağıdaki gibi:
“Adli dosya incelemesinde, sanığın fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını kavrama ve bu eyleme ilişkin davranışını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak bir akıl hastalığı içinde olduğuna dair tıbbi bulgu veya belgeye rastlanmadı. Karaca’nın 30 Haziran 2022 tarihinde isnat edildiği suçlardan dolayı cezai sorumluluğunun tam olduğu oybirliğiyle kabul edildi.
“Mehdi olduğumu sanıyordum”
Sanık Karaca, olaydan önce İstanbul’daki ailesini bırakıp arkadaşlarıyla Eskişehir’e gittiğini, o dönemde herkesten şüphelendiğini belirterek, şunları söyledi:
“O zamanlar Mehdi olduğumu sanıyordum. Cemevi hakkında kötü şeyler söylendi. Allah bana görev verdi ben de saldırdım. Tutuksuz yargılanmak istiyorum. Avukatlar bana ne istediklerini sorabilirler. ‘Mehdi’ kurgusu yapıyorum, ben Ahmet olduğu için Mehdi olduğuma inandım, kim inanırsa inansın.”
Cemaat veya tarikat mensubu olup olmadığı sorusuna Karaca, “Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bir bireyim” yanıtını verdi. o cevapladı.
“Neden Eskişehir’e gidip diğer sanıklarla görüştünüz?” sorusuna Karaca, “Aklıma dizi geliyordu. Kendi kendime Ezel dizisindeki Ramiz Karaeski’ye benziyordum. Kurtlar Vadisi dizisindeki Abdülhey’i Baver’e benzetmiştim.” o cevapladı.
Tutuklanmayan Baver Gül de İzmir’de yaşadığını ve o dönem internet üzerinden çalıştığı için arkadaşı Bardakçı’nın Eskişehir’deki evine gittiğini söyledi.
Gül, “Ozan telefonumu uzun süre bloke etti. Olaydan önceki gün blokeyi kaldırıp ‘Amcam beni öldürmeye çalışıyor’, ‘Bana büyü yaptılar’ diye mesaj attı. söz konusu.
Karaca’nın sabah 04.00 sıralarında evden çıktığını anlatan Gül, “Daha sonra saldırıları onun gerçekleştirdiğini öğrendik. Ozan’ın kafasını birisinin yıkadığını düşündük, o yüzden saldırıyı gerçekleştirdi. Ben bilmiyorum. başka bir şey bilmek.” dedi.
Sanık Çağdaş Can Bardakçı da suçlamaları kabul etmediğini ve asıl mağdurun kendisi olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Baver, Ozan’ın Eskişehir’e geleceğini söyledi. Şaşırdım çünkü Ozan bizi her yerden engelledi. Uzun zamandır görüşmüyorduk. Eskişehir’e döndük. Ozan Eskişehir’e geldi ama gece evden kaçtı. Sonra evden kaçtı. Baver’e tehdit bildirileri göndermeye başladı. KPSS için İzmir’e gittim. Sonra beni gözaltına alıp Ankara’ya getirdiler ama ben aslında söz verecektim.”
Şikayetçi Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Başkanı Özdemir Özdemir, sanık Karaca’ya “akli dengesi bozuk” raporu vererek adaleti yanıltmaya çalışan doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.
Görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, müşteki avukatlarının kovuşturmanın uzatılmasına yönelik taleplerinin yargılamaya katkısı olmayacağı gerekçesiyle reddedilmesini istedi. Savcı, raporlardaki çelişkilerin giderilmesi için sanıklar hakkındaki ruh sağlığı raporunun üst kurula gönderilmesini istedi.
Yargıç, Karaca’nın tutukluluk halinin devamına, diğer sanıklara ise yurt dışına çıkış yasağı getirilmesine karar verdi.
Sanıkların ruh sağlığına ilişkin Adli Tıp Kurumu Yüksek Kurulu’ndan rapor istenmesine karar veren hakim, davayı 22 Mart’a erteledi.
iddianame
İddianameye göre Ahmet Ozan Karaca, 30 Temmuz 2022’de Çankaya ve Mamak ilçelerindeki Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı, Shahi Merdan Cemevi, Sivas Divriği Gökçebel Derneği ve Fatma Ana Cemevi’ne akın etti.
Baver Gül ve Çağdaş Can’ın Karaca’yı azmettirmekle suçlandığı iddianamede sanıklar, “Halkı alenen kin ve düşmanlığa tahrik”, “ibadet yerleri ve mezarlıklara zarar verme”, “kullanımına engel olma” hatalarından 12 yıl yargılanıyor. inanç, düşünce ve kanaat özgürlüğü” ve “silahla basit yaralama”. 10 aya kadar hapis cezası almaları isteniyor.